24 Kasım 2013 Pazar

Adobe ve Tipografi 6 ( Alıntıdır )


Adobe'’a karşı yürütülen ve ‘Font Savaşları’ olarak bilinen süreçte Apple ve Microsoft 1990’'larda TrueType’ı, Adobe 1992’'de Type 1’'i korumak amacıyla MultipleMaster font biçimlemesini geliştirmişlerdir. 1996'’da ise gelişen web ortamında çok-dilli kullanıma yönelik olarak Adobe ve Microsoft işbirliği sonucu OpenType teknolojisi geliştirilir. Tüm bu çekişmeler masaüstü yayıncılığın en temel bileşeninin font olduğunu ve bunda Adobe’un öncü rol oynadığını göstermektedir.

Adobe için yeni bir dönemi başlatan ürün Illustrator’88 olmuştur. Bu uygulama programı ‘bir sevginin ürünü’ olarak ortaya çıkar. John Warnock, bir grafik tasarımcı olan karısı Marva’yı uzun yıllar boyunca kalem, eğriler ve maket bıçağıyla çalışırken izlemiş, onun kalem sayesinde kağıt üzerine çizdiği eğriler ile PostScript’in kağıt üzerine noktalarla bastığı sonuçlar arasında paralellikler görmüştür. O dönem için varolan bilgisayar grafikleri ve çizim uygulamaları henüz hantal ve yetersizdir ve üstelik basıldıklarında tırtıklı çizgiler üretmektedir. Warnock usta işi illüstrasyonlarda PostScript’in Bézier eğrilerindeki sinüs çizgilerinin ve kesin köşelerin gereksinildiğini farkeder. Ona göre, oluşturulacak yeni bir uygulama PostScript’i yazıcı sonuçlarına ve görüntülüğe taşıyarak tasarımcıların gereksinimini karşılayabilmelidir. Bu nedenle Warnock ‘Illustrator’ olarak adlandırdığı bir çizim paketi üzerinde çalışması için PostScript Danışman Mühendisi Mike Schuster’i görevlendirir. Bu konu sadece bir entellektüel sorun değil, aynı zamanda PostScript’in gizemini görünür kılan yazıcıların daha fazla satışına (dolayısıyla da daha fazla PostScript lisanslaması sayesinde elde edilecek gelir artışına) yardımcı olacak bir uygulama olacaktır. Fontlarda yaşanan sorunlar gibi, bu yeni uygulama da kullanıcıların görüntülük üzerinde oluşturdukları ile yazıcının ortaya çıkardığı sonuçlar arasındaki bağı kurmalarını sağlayacaktır.

Warnock’un engin mühendislik birikimi ve Adobe’un yaratıcı takımının tasarım yardımıyla birlikte, Schuster programlama üzerinde çalışır. Ancak Illustrator’ın tasarımında en etkili kişilerden biri Russell Preston Brown olmuştur. Uygulamanın geliştirilmesinde Warnock’un yaklaşımı bir bilim adamı gibidir. Brown ve ekibi ise uygulamanın biçimlendirilmesinde tasarımcıların beklentilerini ortaya koyarlar. 1986’da nihayet sekiz sayfa tablolamalı ilk Colophon biteşlem görüntüleri, desenleri, çoklu PostScript fontları, renkli çizgileri, döndürülmüş grafikleri, PageMaker’dan, Microsoft Word ve diğer uygulamalardan bir PostScript dosya içerisinde tümü birleştirilmiş öznel sayfa ögelerini içermektedir. Fakat uygulama henüz işleticiler üzerinde çalışarak oluşturulmakta, oluşturulanı basana değin üretilen şey henüz görülmemekte, bastıktan sonra verilecek düzeltme kararları için tekrar işleticiler üzerinde çalışma sürdürülmektedir. Şayet Brown ve ekibi PostScript’i kullanarak karmaşık sayfalar üretebilirse, PostScript grafikleri daha sezgisel yaratmak için tasarımcılara izin veren bir uygulamanın oluşturulması düşüncesi Adobe’un teknolojisinin doğal bir uzantısı olarak da görülecektir. Warnock, kendi renk tamamlayıcılarını da içererek, programın tüm görünüşleri üzerinde bir bilim adamı gözüyle çalışır. Tasarımcıların (örneğin) rengi kullanma davranışları ise farklıdır. Luanne Seymour Cohen’in, rengin sayısal şifrelemelerden daha çok CMYK ya da Pantone oranları biçiminde kullanıldığına ilişkin önerilerini gözönünde bulundurarak, Warnock tasarımcıların gereksinimlerine göre uygulamayı geliştirir. Böylelikle entellektüel bir sorunu çözme düşüncesinden yola çıkarak toplumsal anlamda bir gereksinimi karşılamaya yönelik bir sonuç-ürün ortaya çıkar. PostScript fontları satın alan müşteri elbette bu perakende yazılımı da satın almak isteyecektir. Bu ise Adobe’un gelirlerine yeni bir gelir kalemi ekleyecektir.


Adobe 1987'’nin Ocak ayında San Francisco’'daki MacWorld Expo’da Illustrator'’ı tanıtır. Illustrator’ın ilk sürümü siyah/beyazdır. Rengi oluşturma yetisi programa gömülmüş olmasına karşın, Illustrator’ın ilk sürümünde renk henüz mevcut değildir. Kalem aletiyle Bézier eğrileri çizebilmesine rağmen her bir parçayı ayrı ayrı çizmek ve bütünü görebilmek için Preview’'ı tıklamak zorunluluğu gibi bazı kısıtlamalar da vardır. Tüm bunlara karşın uygulama o dönem için mevcut teknik çizim yazılımlarından binlerce dolar daha düşük bir ücretle (495 $) pazara sürülür. Paket tasarımını gerçekleştiren Cohen, saçlarındaki dalgalı çizgileriyle Boticelli’nin Venüs’ünü PostScript’in akıcı çizgileri için uygun bir gösterim olarak düşünür. Illustrator daha önceki herhangi bir programa benzemediğinden dolayı Adobe’un müşterilerine onun kullanımının öğretilmesi gerektiği düşünülerek, Warnock’un gösterimiyle bir video kaset üretilir. Üstelik Illustrator'’ı sunmak için onu kullanabilecek en yetkin kişi zaten Warnock’dur. Bir yanda Illustrator'’ı öğretmek için tasarım uzmanlarına yönelik seminerler düzenlenirken diğer yanda yaratıcı takım programın yapabildiklerini kanıtlamak için tişörtlerden kupalara, afişlerden şişe etiketlerine değin bir dizi tanıtım malzemesi hazırlar. Böylelikle Illustrator Adobe’da mühendis ve tasarımcı ikilemi arasındaki engelleri kaldırarak bir sinerji yaratır. Görüntülükte renk karıştırma (blending) ve serbest el çizimi (freehand drawing) gibi yeni aletler programın ikinci sürümünün temel özellikleridir, ancak tanıtıldığı yıldan adını alan Illustrator’88 zorlukla 1989’dan hemen önce piyasaya arz edilmiş ve 1990’a değin güncellenmemiştir. Adobe'’un ilk yazılım uygulaması ve kullanıcıların PostScript’in gücünü doğrudan hissedebilecekleri bir ürün olarak Illustrator altı işletim dizgesi için geliştirilir. 1989’da Windows sürümü yayınlanır. 1990’'da Unix ve Next işletim dizgeleri için sürümleri hazırlanır.

Bu arada Illustrator pazarda yalnız değildir. 1985’'de PostScript temelde ilk font tasarım programlarından biri olan Fontographer’ın yaratıcısı AltSys tarafından geliştirilen ‘FreeHand’ 1988’de Aldus tarafından lisanslanarak pazara sürülür. Süreç içerisinde Corel şirketi de ‘Corel Draw’ uygulaması ile bu yarışa ortak olur. Adobe’un Illustrator’ı 1990'’lı yıllarda PC pazarında Corel ile, Mac pazarında ise FreeHand ile korkunç bir çekişmeye girecektir Illustrator’ın pazarda gördüğü ilgi Adobe’u yeni bir yapılanmaya yönlendirir. Uygulamalardan elde edilen gelirin ciddi bir gelir kalemi oluşturması üzerine, bu dönemde ‘Uygulama Satış ve Geliştirme’ bölümü kurulur. Illustrator, Adobe’un PostScript’inin azalan etkisini ve gücünü kurtaracak ve aksine daha etkili kılacak olan uygulama yazılımlarının ilki olmasına karşın, Adobe’un gücüne güç katacak olan ve günümüzde dünyada en çok satan program ‘Photoshop’ olacaktır. Üstelik Photoshop, 1989’'da ‘Font Savaşları’ olarak bilinen çekişmede başrolü oynayan ve Adobe Type Manager (ATM) olarak bilinen küçük bir programı da içerecektir.

Line Art. Sanatçı Bert Monroy ortaya çıkar çıkmaz Illustrator’a tutulur. Bu 1987 tarihli desen onun ilk çalışmasıdır. Minik bir Macintosh’da (ki o zaman 12 inçlik Macintosh Plus’lar vardı) gizlenmiş ayrıntıları kaybetmemek için defalarca büyütülerek ve küçültülerek çalışılmış resimleme PostScript teknolojisinin tadını sunmaktadır.

Bu dönemde Adobe’un gelirleri katlanarak büyür. Adobe’un PostScript’i masaüstü lazer yazıcıları ve profesyonel görüntü dizicilerin her ikisinde baskı için ‘de facto’ genel geçer olur. Bu pastadan pay kapmak için diğer şirketler de harekete geçer. PostScript font lisanslama yöntemi, Adobe’un font işinde elde ettiklerini korumasını sağlamaktadır. O dönem PostScript fontlar iki çeşittir: Type 1 ve Type 3. Type 1 fontlar Adobe tarafından geliştirilmişti r ve lisans hakkını elinde saklı tutmaktadır. Bu ise font verisinin PostScript’e nasıl dönüştürüleceği —araç bağımsız uygulamasının nasıl işleme konacağı ve PostScript yorumcularda çalışmak üzere dışçizgilerin nasıl çözüleceği— hakkındaki kritik bilgiyi içermektedir. 3. parti şirketler tarafından yaratılmış fontlar Adobe ile resmi bir düzenleme altında olmadığından, bu ayrıntıları eksiktir ve bundan dolayı ‘Type 3’ fontlar olarak adlandırılmaktadır. Type 1 fontların sırlarını saklı tutmakla, Adobe font alanında yarışmacı çizgisini korumakta ve yüksek lisanslama ücretleri sayesinde oldukça büyük gelirler elde etmektedir. Type 1 fontların görüntülük gösterimini düzgünleştirmek için Adobe diğer yanda ‘Display PostScript’ adlı dizge genişletmesini geliştirir. Bu programcık görüntülük noktalarında temellenmiş görüntüler yerine font dışçizgilerini sıra tarama işlemiyle yumuşatmakta, görüntülükte daha etkili görünmesini sağlamaktadır. ‘Display PostScript’in geliştirilmesi aynı zamanda PostScript Type 1 fontları işletim dizgelerinde bir genel geçer yapar.

Multi milyon dolarların dolaştığı bir pazarda gitgide büyüyen Adobe aynı zamanda hedef olmaya başlar. 1989’'da bir yanda Adobe’un eski müttefiki ve masaüstü yayıncılığın başat bilgisayar üreticisi Apple, diğer yanda yerkürenin en büyük yazılım şirketi henüz olmamış Microsoft Adobe’a karşı atak yapmak üzere girişimde bulunurlar. Adobe’un Apple’ın LazerWriter’ını korumaya yardım ettiği yıllarda iki şirket arasındaki ilişki sakindir. Ancak Steve Jobs gitmiş ve Apple’ın başına John Sculley geçmiştir. Sculley 1983’deki Adobe’a yapılan yatırımın sonuçlarını sorgular. Apple’ın Adobe’la imzaladığı lisans sözleşmelerini gözden geçirir. Çünkü 1988’de Apple’ın yaptığı hak ödemeleri Adobe’un gelirinin %33’'ünü oluşturmaktadır. Üstelik Adobe PostScript’i neredeyse herkese lisanslamıştır ve bu nedenle Apple’ın LaserWriter satışları düşmüştür. Sculley, Apple’ın ödediği PostScript lisans ücretlerine bunun üzerine karşı çıkar. Adobe Apple’ın sızlanması karşısında Display PostScript’i lisanslamak ister ancak Apple zaten görüntülük üzerinde yeni görüntüleme teknolojisi ‘QuickDraw’ı geliştirmiş olduğu için Adobe’la daha fazla lisanslama anlaşması içine girmek istememektedir. Adobe'’un haksız ve adaletli olmayan bir biçimde kazanç sağladığına yönelik düşünceler çerçevesinde Apple 1987'’den beri gizlice kod adı ‘Royal’ olan yeni bir font biçimlemesi üzerinde çalışmaktadır. Yeni ‘dizge-düzey’ yazı karakterleri üzerinde ilerlemeler başladığı sırada Apple Adobe’daki hisselerini satar. Bu gelişmeler karşısında Apple’ın amacını anlayan Adobe ‘Display PostScript’ ve PostScript bir yazıcı olmaksızın kendi PostScript Type 1 fontlarını sıra tarama işleyebilen bir ürün geliştirmekte olduğunu duyurur. İşte Adobe Type Manager (ATM) olarak adlandırılacak bu ürün açıklandığı zaman, henüz hazır olmadığı halde bile, font üstünlüğü için yürütülen mücadelede tekrar Adobe’'un elini güçlendirecektir.


‘Display PostScript’ ya da ‘ATM’ olmaksızın fontların görüntülükte nasıl göründüğünü eski Mac kullanıcıları anımsayacaktır. Bu dizge genişletmeleri ya da denetim masaları olmaksızın, görüntülükte fontlar kırık görünmekte, görüntü ile çıktı arasındaki uyum sağlanamamaktadır. Bu durum ise masaüstü yayıncılığın etkin kullanımını ve hakkettiği güveni engellemektedir.

O dönem Microsoft da yeni işletim dizgesi olan Windows’unu ayırdedici kılacak ve IBM’in ‘OS/2 Presentation Manager’ını destekleyecek yeni teknolojiler geliştirmektedir. Ancak IBM’le anlaşmazlık içine düşünce, Microsoft kendi sunum dizgesini planlar. Display PostScript’i geri çevirmesine karşın font ve baskı teknolojisine gereksinimi vardır. Microsoft’un Mac’lerin görünümünü taklit ettiğini düşünen Jobs ile Microsoft’un ceo’su Bill Gates arasında da ciddi bir anlaşmazlık vardır. Bu nedenle Apple ve Microsoft geçmişte bir parça birbirlerine hasım olmalarına karşın, Adobe’un font ve baskı teknolojisindeki başatlığı karşısında güçlerini birleştirirler. Buna göre Apple Microsoft’un kullanabilmesi için bir font teknolojisi geliştirecek, bu arada Microsoft da Apple’ın kullanabilmesi için yarışmacı bir baskı teknolojisi geliştirecektir. Bu güç birliği Adobe’la yürütülen font savaşlarında yeni bir hamle olur.

Şirketler arasındaki güç ve pazar mücadelesi nihayet 1989’un Eylül ayında San Francisco’daki Seybold Seminerleri sırasında yapılan ticari gösterim ve konferanslarda açığa çıkar. Konferansta Microsoft’tan Bill Gates, Adobe’dan John Warnock, NeXT’den (Apple’ın eski ceo’su) Steve Jobs ve IBM’den Nick Donofrio tartışırlar. Apple yeni bir font teknolojisi geliştirdiğini yıllık raporunda daha önce duyurmuş, ancak Microsoft’la işbirliğini gizli tutmuştur. Üstelik Apple ‘Royal’ kod adı altında Microsoft’la birlikte geliştirdiği ‘TrueType’ font biçimlemesinin lisans ücreti olmaksızın kullanılabileceğini açıklamıştır.

Tartışma sonucu Warnock Apple’ın ve Microsoft’un çifte hamlesini boşa çıkarmak için PostScript Type 1 font biçimlemesinin genel geçerlerini yayınlayacaklarını duyurur. Adobe açısından rakiplerinin bu yaklaşımı font pazarında fiyatların sıfırlanmasına yol açacak bir tutumdur. Warnock ve Geschke ise Adobe’un fonttan elde ettiği %10’luk geliri korumak istemektedir.

Bir soruya verdiği yanıtta, Bill Gates TrueType’ın Quadratic B-Spline’larının PostScript’in Bezier eğrilerine göre daha üstün olduğunu ve görüntülük ve yazıcının her ikisi için tekil bir font belgesinin yıllar içinde masaüstü yayıncılıkta yeni bir genel geçer olacağını açıklar. Warnock ise bu açıklamayı “saçmalık” olarak niteler.

Adobe söz verdiği gibi 1990'’ın Mart ayında PostScript Type 1 için özellikleri (specificaions) yayınlar. Böylelikle artık herhangi bir kullanıcı Type 1 biçimlemesinde font üretebilecektir. Adobe’un bu özellikleri açıklamasının hemen öncesinde birkaç font üreticisi şirket fontun biçimlemesinin nasıl yapılacağının gizlerini zaten çözmüşlerdir. Adobe zamanlamasıyla yine bir adım öndedir. Diğer yanda 1989’un Aralık ayında Adobe Type Manager’ı pazara sürerek Apple ve Microsoft’un TrueType biçimlemesiyle şirkete zarar vermelerini önler.

Endüstrideki gerilim. Adobe’un Apple LaserWriter’daki Type 1 fontlar için Apple’dan lisans ücreti alması, hem de diğer yanda PostScript teknolojisini Apple’ın rakibi yazıcı üreticilerine lisanslaması, Apple ile Adobe arasında soğuk rüzgarlar estirir. Adobe’un bu durumdan vazgeçmemesi üzerine, Apple eski düşmanı Microsoft ile yeni bir font biçimlemesi geliştirmek için işbirliğine gider. Gates’in Type 1’e karşı TrueType hakkındaki açıklamaları karşısında Warnock “Şimdiye kadar işittiğim en büyük zırvalık ve saçmalık” diye tepki gösterir.

John Warnock. Font Savaşları’ndan sonra Apple ve Adobe’un birbirleriyle uzlaşmalarına karşın Microsoft yıllarca hasım olarak kalacaktır. Bu sıkıntılı ve acıtan ilişki sonraki endüstri gelişmelerinde Warnock’un en çok önemsediği ilişki olacaktır.

Adobe Type 1 Font Format El Kitabı. Adobe, uzun yıllar saklı tuttuğu PostScript Type 1 font biçimlemesinin sırlarını nihayet 1990’da basılan ve Doug Brotz tarafından kaleme alınan ince beyaz bir kitapçıkla yayınlar. Böylelikle artık Type 1 biçimlemesinde font üretilebilecektir.

ATM öncesinde PostScript fontlar görüntülükte tırtıklı kenarlarıyla kabaca piksellenmiş biteşlemler olarak görünmektedir. PostScript yorumcular yazıcılara yerleştirildiğinde düzeltilmiş çıktılara dönüşüm ancak oluşmaktadır. Sonuç olarak PostScript font kullanıcıları görüntülükte tipografik inceliği, hassasiyeti ve uygun ayarları görememektedir. TrueType ise hem tekil bir dosya biçimlemesi olma ve hem de görüntülük ile çıktı arasındaki tutarlılık iddiasına sahiptir. TrueType’ın savunucuları aynı şeyi PostScript ile birlikte yapmanın mümkün olmadığını iddia etmektedirler. Bu noktada Adobe ciddi bir meydan okumayla karşı karşıya kalmıştır. Üstelik risk sadece font işinden elde edilen gelirin kaybı değil, aynı zamanda yazıcılarda lisanslama işi de tehdit altındadır.

Adobe'’un yapması gereken elini güçlendirmek için daha ortada yokken bile geliştirdiğini açıkladığı Adobe Type Manager'ı bir an önce tamamlayarak pazara sunmaktır. İçlerinde Mike Schuster, Bill Paxton ve John Warnock’u içeren bir çekirdek mühendis grubunun yoğun bir çalışması sonucu Apple’ın Royal teknolojisi hakkında ilk edinilen bilgilerin altı ay sonrasında tamamlanarak Adobe tarafından ATM pazara sürülür. Apple ya da Microsoft’dan herhangi bir TrueType görünmeden bir yıl öncesinde ATM’nin pazara sürülmesi, TrueType’ı bekleyen belirsizlik ortamında Type 1 fontlarını kalıcılaştıracak önemli bir adım olur. İçinde bulunulan durumu David Lemon “Biz ATM’yi yayınlamak zorundaydık. Eğer onlar aynı zamanda ortaya çıksaydı ATM iş görmezdi çünkü TrueType pazarı ele geçirecekti. O dönemde ATM'’yi elde edemeseydik şu anda bütünüyle TrueType bir dünyada yaşıyor olacaktık diye açıklamaktadır.

ATM, Microsoft’un Adobe'’u font dünyasının dışına sürüklemesini engellemiş, aksine Adobe’'un varolacağı bir font dünyası yaratmıştır. ATM PostScript font kütüphanesini milyonlarca kulllanıcıya açmış ve Adobe’un hisselerinin değerini korumasına yardımcı olmuştur. TrueType Macintosh ve Windows işletim dizgelerinin öngörülen (default) font biçimlemesi olmasına karşın, profesyonel tasarımcılar ve yazıcı üreticileri PostScript’i tercih ederler. Çünkü Type 1 fontları tasarımcıların güven duydukları PostScript çıktı aygıtlarıyla sorunsuzca çalışmaktadır.

1990'’da ‘Font Savaşları’ sona erer. ATM Adobe’un PostScript’ini koruyan en önemli geliştirmesi olur. Ancak şirketin yaşadığı bu sıcak takip baştan beri sadece PostScript’ine güvenen ve onun lisanslamalarıyla büyüyen Adobe’un yeni pazarlara yönelmesinin gereğini ortaya çıkarır. 1990'’da pazara sürdüğü Photoshop’la birlikte Adobe bir yanda dizge temelli ürünleriyle ve diğer yanda uygulama yazılımları sayesinde dünyanın en büyük yazılım şirketlerinden biri olacaktır.

1991’'de Apple Macintosh ‘System 7’'da Adobe'’un font görüntüleyicisi ve fontlarını kullanmak üzere uzlaşır. Microsoft ise kendi işletim dizgesini Royal teknolojisinin ürünü TrueType font biçimlemesi üzerinde oluşturma kararını alır. Daha önce de açıklandığı gibi, 1996’da Adobe bu defa Microsoft ile yeni ilişkiler geliştirecek ve her iki şirket günümüzde ‘OpenType’ olarak bilinen font biçimlemesini geliştirmek üzere güçlerini birleştireceklerdir. OpenType bir çapraz ortam biçimlemesi (cross-platform format) –hem Mac hem de PC ortamında çalışacak bir font biçimlemesi– olarak geliştirilecektir. OpenType PostScript fontları bir TrueType sargısı içerisine koyacak, daha zengin bir dil desteği ile daha hassas tipografik denetim sağlayarak font yönetimini oldukça kolaylaştıracaktır.

Günümüzde Adobe font asıllarını içeren dünyanın en zengin kütüphanelerinden biri olan Adobe Type Library’e sahiptir. Özellikle Internet’in yaygınlaşmaya başladığı 1995’lerden günümüze web ortamındaki font sorunlarına çözümlerden biri olarak geliştirilen çok-dilli OpenType’ın özelliklerini kullanabilmeye yönelik 2000’den sonra geliştirdiği Photoshop ve InDesign gibi uygulamalarında OpenType resimleyicilerini (rasterizer) de sunarak, Adobe tipografi alanında öncü rolünü sürdürmektedir. 2005’in Mayıs ayında son on yıldır web alanında en önemli rakibi olan Macromedia’yı ele geçirdiğini duyuran Adobe’un hem web uygulamaları hem de kendi programlarını hangi yönde geliştireceği ya da durduracağı hepimizin merak konusudur. 


Seybold Seminerleri. Jonathan Seybold bilişim pazarında büyük şirketlerin bile sırlarını paylaştığı ve güven duydukları bir uzman ve danışmandır. Üstelik bu alandaki gelişmelerin yıllık sunulduğu bir takım etkinliklerin de düzenleyicisidir.

Mike Schuster. Adobe’'un ATM 1.0'’ını geliştiren mühendislerindendir.

Adobe Type Manager. Adobe’un 1989’'da pazara sunduğu ATM, daha önceki görüntülük ve çıktı arasındaki font sorunlarına köklü bir çözüm olmuştur. Üstelik ATM sayesinde PostScript font kütüphaneleri kullanıcıların hizmetine sunulur. Görüntülük gösterimini düzelten ATM’ler diğer yanda Adobe’un Type 1 font teknolojisinin tarih sahnesinden silinmesini engellemiş, TrueType karşısında Type 1 biçimlemesinin yarışmacı üstünlüğünü sürdürmesini sağlamıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder