24 Kasım 2013 Pazar

Adobe ve Tipografi 4 ( Alıntıdır )

Adobe'un Linotype'’la işbirliği basımcılık ve yayıncılık sektöründe bir hükümet darbesi gibi etki yaratır. PostScript için varoluş temelde fontları etkin olarak sunma olanağındadır. LaserWriter’ın pazara sunulma hazırlıkları aşamasında PostScript’i bir genel geçer yapmak için, Adobe ilk yazıcının temelini oluşturan 13 biçemlik fonttan daha fazlasına gereksinim duymaktadır. O dönem New York’un reklamcılık ve yayıncılık topluluklarının kullandığı yazı karakterlerinin en önemli kaynağı, zaten daha önce bu nedenle kurulmuş olan, International Typeface Corporation’dır.

Kısa adı ITC olan kuruluş kendi döneminin tipografik tasarımında efsane isim olan Herbert Lubalin ve ortağı Aaron Burns tarafından New York’taki yazı tasarımcılarının telif haklarını korumak ve yazı karakterlerini reklam sektörüne lisanslı satmak üzere 1970’de kurulmuştur. ITC, o dönem kendi gelirinin %90’'ını Linotype ve CompuGraphic’in –özgün donanımı bulunan– fotodizgi dizgeleri için yapılan lisanslamalardan elde etmektedir.

Yeri gelmişken, yaptığı logolar ve tipografik tasarım ve buluşlarıyla ünlenen Herbert Lubalin 1918’de Amerika’da doğmuş, uzun süre sanat yönetmeni olarak reklamcılık sektöründe çalışmıştır. 1964-69 yılları arasında kendi stüdyosunu kuran Lubalin daha sonra Smith, Tom Carnase ve sonunda Alan Peckolic ile ortak olur. Lubalin’in başlangıçta bir dergi logosu olarak tasarladığı ‘Avant Garde’ daha sonra ortaklarıyla birlikte fotodizgi teknolojisi için bir fonta dönüştürülecektir (Resim:1)


ITC kurulduktan sonra, bu dönemde Lubalin “U&lc” (Upper&Lowercase) adlı tipografi üzerine ender süreli yayınlardan birini çıkarmış, bu dergide döneminin birçok değerli tipografi ustasına yer vermiştir.

Bu ustalar içinde: kendi döneminde “Esquire” gibi süreli yayınlarda yöneticilik yapmış; birçok dergi logosu tasarlamış; Lubalin gibi New York’ta dersler vermiş; 1920’li ve 30’lu yılların metal döküm fontlarını fotodizgi teknolojisi için yeniden uyarlamış; ‘Souvenir’, ‘Tiffany’, ‘Benguiat’ ve (Victor Karusa’yla birlikte) ‘Korinna’ ve ‘Bauhaus’ gibi fontları tasarlamış olan Ephram Edward Benguiat gibi önemli sanatçılar bulunmaktadır (Resim:2)


‘Avant Garde’; Herb Lubalin. 1918’'de Amerika’da doğan Herbert Lubalin uzun süre sanat yönetmeni olarak çalışır. 1964-69 yılları arasında kendi stüdyosunu kurar. Daha sonra Smith, T. Carnase ve sonunda A. Peckolic ile ortaklık yapan Lubalin 1970’de ITC’yi A. Burns ile kurar. Çeşitli okullarda dersler veren Lubalin ‘Avant Garde Gothic’ fontunu aslında bir derginin logosu olarak tasarlamış ve daha sonra 1970-77 yılları arasında ortaklarıyla birlikte fonta dönüştürmüştür.

‘Benguiat’, Ed Benguiat. ‘Souvenir’, ‘Tiffany’ ve ‘Benguiat’ ile (Victor Karusa’yla birlikte) ‘Korinna’ ve ‘Bauhaus’ gibi fontların tasarımcısı Ephram Edward Benguiat 1927’de Amerika’da doğmuş, ‘Esquire’ gibi süreli yayınlarda yöneticilik yapmış, birçok dergi logosu tasarlamış, New York’ta dersler vermiş ve 1970’lerde ITC’ye katılarak Herb Lubalin ile birlikte “U&lc” (Upper&Lowercase) süreli yayınında çalışmıştır.)

ITC, 1960’ların ünlü ‘hazır yazı’ (instant lettering) teknolojisini geliştiren Letraset’i 1986 yılında satın alan ve masaüstü yayıncılık dizgesi için uygulama yazılımlarından DesignStudio, FontStudio, ColorStudio, ImageStudio ve Letrastudio’yu geliştiren İsveçli grup Esselte’nin bir parçası olacaktır.5 Steve Jobs’ın LaserWriter’ı pazara sunulduğunda 6,995 Dolar ücretinde, o günün IBM ve Xerox lazer yazıcılarının fiyatının yaklaşık üçte biri oranında daha ucuzdur ve üstelik LaserWriter çıktısı artık hemen hemen bir fotodizgi niteliğindedir. John Warnock’a göre Adobe’un PostScript’i büro yayıncılık dizgesini bir arada tutacak olan yapıştırıcıdır ve PostScript için fontlara odaklanılmıştır. Bu nedenle Adobe ITC’den ‘ITC Bookman’, ‘ITC Avant Garde Gothic’ ve ‘ITC Zapf Chancery’yi lisanslar. Ancak Macintosh 128K’nın donanım olarak güç ve genişletilebilirlik eksikliği halen bir engel oluşturmaktadır. Masaüstü yayıncılık ya da “Macintosh Bürosu” için gereksinim duyulan şey, yani Mac’in etkin grafik kullanıcı arayüzü ile PostScript’in üstün baskı yeteneklerinin dışında bir şeydir: O PageMaker olacaktır.

PageMaker o dönem için yeni tür bir programdır: bir parça kelime -işlemci, bir parça grafik programı ve dahasıdır. Dönemin gazete üretiminde kullanılan sayfa oluşturma programlarından sonra düzenlenmiş olan PageMaker elektronik olarak metinleri ve grafikleri ilişkilendirmek, onları çoklu sütunlarda yerleştirmek ve çeşitli ölçülerdeki yazı karakterleriyle düzenleme masasını kullanmak ve eskinin pikajı yerine bu işlemi sayfa taslaklarında yapabilmeyi sağlamak için bir uygulamadır (Resim:3)



Aldus ‘PageMaker’. Bir yanda veri tabanlı kelime işlemci, diğer yanda güçlü grafik özelliklerle donatılmış PageMaker bir sayfa tasarımı (layout) yazılımı olarak elbette 1990'’lardan sonra geliştirilen grafik uygulama yazılımlarıyla karşılaştırılamaz. Ancak kişisel bilgisayarların gelişiminin ‘incunabula’sında masaüstü yayıncılığın üç ayağından birini oluşturması onun önemini yeterince tanımlar. Aldus, 1988'’deki ‘FreeHand’ yazılımıyla tasarım alanında bir atağa geçecek, Adobe’un ‘Illustrator 88’ine karşı güçlü bir biçimde yarışacak, sayfa tasarımı alanındaki üstünlüğünü 1990’dan sonra ‘QuarkXPress’e kaptıracaktır.)

PageMaker, aslında büyük gazete kuruluşlarına yönelik bilgisayar dizgeleri üreticisi olan Atex’den sonra kendi şirketi Aldus Corporation’ı kuran Paul Brainerd’ın bir ürünüdür. Brainerd, aslında gazeteler için mikro-bilgisayar tabanlı sayfa tasarım programlarını yaratan kişidir. O dönemin gazeteleri Brainerd’ın yeni PageMaker’ına yeterli ilgi göstermezler. Ancak donanım üreticisi olarak Apple, kendi Macintosh ve LaserWriter’ının ve Adobe ise bu donanımların birbirleri ve de programlar ile ilişkisini sağlayacak kendi PostScript’inin uygulamada gereksinim duydukları yazılım eksikliğini Aldus’un PageMaker’ıyla 1984’ün ortalarında gidereceklerdir.

Artık yayıncılık için gereksinim duyulan tüm araçlar bir aradadır. Tasarım için –MacPaint ve MacDraw’da hazırlanan taslakların da içine döşenebildiği– PageMaker kullanılacak, Macintosh’da sayfa taslakları üretilecek ve sonra LaserWriter’de PostScript’le sayfalar basılacaktır. Durum, büroda masa üstünde bütün bir yayıncılık şirketine sahip olmak gibidir. Brainerd, işlemi ve onun araçlarını “Desktop Publishing” olarak tanımlar.

PageMaker 1985’te kamu oyuna tanıtılır. Aynı yıl Adobe’un PostScript’i Linotype'’ın 1,270 ve 2,540 dpi çözünürlük öneren Linotronic 100 ve 300 dizgi aygıtlarında –yayıncılık çevresinde Apple'’ın halen yetersiz kabul edilen LaserWriter çıktıları yerine yüksek nitelikte sonuç almak üzere– yürürlüğe girer (Resim:4)


1986’'da pazara sunulan Apple’ın güçlendirilmiş Macintosh Plus’ı ve LaserWriter Plus’ı, Adobe’un PostScript’i ve Aldus’un PageMaker’ıyla birlikte yaratılan yeni bir endüstri: “masaüstü yayıncılık” iki yıl içinde milyon dolarlık bir iş alanı olacaktır.(Burada “Adobe ve Tipografi” ilişkisine bir ara verip, o dönem ülkemizdeki gelişmeleri anımsamakta yarar vardır. 1970'’li ve 80'’li yıllarda ülkemizdeki reklam ajanslarında, grafik stüdyolarında kısaca basımcılık ve yayıncılık sektöründe çalışanlar yukarıda ve aşağıda anlatılan bu gelişmeleri anımsayacaktır.)

Bilindiği gibi, 1970 ve 1985 yılları arasında ülkemizde yürütülen reklamcılık ortamında tasarım bürolarında yoğun olarak kullanılan Letraset ürünleri özgün ve yaratıcı reklam tasarımlarının yapılabilmesine olanak tanımıştır. Bir yanda sıcak metal teknolojisinden daha yaygın olarak Linotype makineleri, diğer yanda 1970'’lerden başlayarak ‘IBM selectric’ ve ‘ IBM Composer’ gibi değiştirilebilir kafalı daktilolar ya da toplu dizgi makineleri 1980'’li yılların başında yerini foto-düzenleme dizgelerine bırakır. (Resim:5)


O dönem için yurt dışından makine getirtmek kolay değildir. Batı’da geliştirilen yeni teknolojilerin getirtilmesi için ise oldukça büyük bütçeli yatırımlar gerekmektedir. Ve bu yatırımı ancak büyük gazete ve yayın şirketleri yapabilmektedir.

Bu nedenlerden dolayı fotodizgi ve foto-düzenleme teknolojilerine ilişkin makine ve donanımların yaygın kullanımından daha çok IMB Composer, Letraset, Letragraphica gibi (ve de Mecanorma, ChartPak vb.) daha uygun ve satın alınabilir araç-gereç ülkemizdeki basımcılık ve reklamcılık alanında yaygın olarak kullanım ortamı bulmuştur (Resim:6)


Üstelik Letraset’in ve Mecanorma’nın her yıl düzenlediği ödüllü yazı karakteri tasarım yarışmaları ülkemiz tasarımcılarının da ilgisini çekmiş ve bu yarışmalara kimi tasarımcılarımız katılarak belirli teşvikler görmüşlerdir.

TechArt. “Lissitzky gibi... temiz kenarlar, açık, yalın görüntüler, ekonomik üretim... TechArt. İlanlar, küçük el ilanları, broşürler, haber bültenleri ve kitaplar için tam üretim hizmeti. Diskinizden LaserWriter çıktısı, kendi kendine yayıncılık eğitimi ve yardımı.” Apple, sanatın bulunduğu yerden tasarımcılara seslenerek, modern dönemin yeniden ele geçirilebilmesi için LaserWriter’ın olanaklarını tanıtır. Her ne kadar başlangıçta 300 dpi çözünürlük ancak taslaklar ve gözden geçirmeler için düşünülmüş olmasına karşın, dönemin tasarımcıları bu sonuçlarla dönemin görsel estetiğini oluşturacak, Punk, New Wave, Retro, Memphis vb. gibi postmodern tasarım hareketleri içinde yer alan sanatçılar ve tasarımcılar erken dönemin düşük çözünürlüğünü kendi sanatlarının bir görüngüsüne dönüştüreceklerdir. Bunlar arasında April Greiman ve Neville Brody özellikle bu yaklaşımın öncülüğünü yapacaktır.)

IBM selectric Composer. Düzenleyici daktiloların bir örneği olan ‘IBM Composer’ normal bir daktilo klavyesine sahiptir. Bu daktilolar mekanik olanlara göre değiştirilebilir golf topu başlığından dolayı 7 ile 12 punto arasında dizgi yapabilir. Ancak öncesinde 4,000 vuruşluk manyetik bant üzerine yapılan kayıt yerine geliştirilen düzenleyicilerde daha yüksek olanaklarla bellek kaydı, tek tuş vuruşuyla özdevimli dizgiye olanaklı, hızlı ölçüleme, başlık değiştirme ve düzenleme sunar.)

Özet olarak CompuGraphic, CRTronic, Linotronic ve ScanGraphic gibi fotodizgi ve foto-düzenleme teknolojileri 1980’lerden başlayarak ülkemizde yaygın kullanım alanı bulmuştur (Resim:7)


Ancak çok geçmeden 1980'’li yılların ikinci yarısından sonra bilgisayar teknolojisi tasarım ortamını ele geçirmiştir. Bu nedenle fotodizgi ve foto-düzenleme teknolojilerine yönelik bir tasarım geliştirme arayışı henüz ortaya çıkmadan hızlı bir biçimde PC’lerin yanısıra 1986’dan başlayarak Macintosh Plus’lar tasarım bürolarında –o dönem için yeterince görsel düzenlemelere izin vermese bile en azından reklam sayfalarında pikaj yapmak üzere daha ekonomik dizgi gereksinimi için– belirli bir yer edinmiştir. Ancak, 1990’lı yıllarda gelişen uygulama yazılımları aracılığıyla dünyada olduğu gibi ülkemizde de bilgisayar görsel iletişim ve grafik tasarımın temel tasarım ve üretim teknolojisi olmuştur.

Yeniden konumuza dönecek olursak, 1980'’lerin ikinci yarısında gelişen masaüstü yayıncılığın halen bir yetersizliği söz konusudur. Bu da, geniş ve seçenekli tasarım olanağı açısından daha fazla fonta olan gereksinimdir. Kendi içinde oldukça geniş yazı karakteri seçimi olanağı sunmalarına karşın, dönemin fotodizgi teknolojisi birbiriyle uyumlu olmayan kapalı dizgeler biçimindedir. Ana donanıma bağlı terminallerde satır mantığıyla ve binary şifrelemeleriyle iş gören bu fotodizgi aygıtlarında herhangi bir iyileştirme yeni bir dizge satın almayı gerektirmektedir. Yani bir dizgi makinesini ‘upgrade’ etmek, yeni font seçenekleri ya da yeni işlevsel özellikleri eklemek, onu denetleyen yeni ve pahalı bir iş istasyonunu satın almak demektir (Resim:8)


Letraset, Mecanorma ve Diğerleri. Letraset hazır aktarma yazıda 1961’'den başlayarak öncü olmuş markadır. Tasarımcının dilediği yazı karakterini seçmesini, onu doğrudan tasarımına aktarmasını mümkün kılan bir doğrudan başlıklama ya da dizgi teknolojisidir. Genel olarak metin dizgisi dışında kullanılır. Harfleri üst üste bindirmeye, metni hem kurallı hem de kuralsız dizmeye olanak tanır. 1970’lerden başlayarak ‘LetraGraphica’ gibi uluslararası yarışmalar sonucu ve büyük ustalarca seçilmiş font tasarımlarını yayınlamaya başlayan Letraset’in diğer yanda rakipleri de vardır. Örneğin, Mecanorma açtığı ve düzenlediği yarışmalarla daha çok güncel (popular) yazı tasarımları yayınlar. Öte yanda DecaDry ve Chartpak gibi ürünler de bu pazara girer.

CompuGraphic. Zamanında fotodizgi alanında Amerika’nın en büyük fotodizgi kuruluşu olan CompuGraphic, Inc. bu alandaki diğer kuruluş ve ürünlerle büyük bir yarışma içindedir. Ülkemizde de yaygın kullanım bulan CompuGraphic dizgi teknolojisi komut satırı mantığının yanısıra, aynı zamanda çeşitli örneklerinde WYSIWYG gösterime sahip olarak, 1980'’li yıllarda tasarımcıların tipografik dizgi gereksinimlerini yetkin olanaklarıyla karşılar.

Linotronic 300. Ülkemizdeki ekonomik sıkıntılar nedeniyle, yeni teknolojilerin yeni sürümlerinden daha çok bir önceki sürümleri pazarlanmaktadır. 1985'’lerde pazarlanan ‘Linotronic 300’ 72 pika (30.4 cm) genişlikte dizgi olanağı, ‘CR Terminal 300’ ve ‘Typeview 300’ eki ile bütünleştirilmiş bir fotodizgi dizgesidir. Dizge genişletme, daraltma; sağa ve sola yatırma; negatif yazı gibi tasarım özelliklerinin yanısıra 1 puntodan 186 puntoya kadar olan dizgi yeteneğini sunmaktadır. Saatte 73,000 ile 368,000 arasında karakter pozlama hızı seçeneği ve Linotype’ın Latin ve Latin olmayan font çeşitleriyle dünyanın en geniş harf/yazı kataloğu olanağına da sahiptir.

Adobe'’un sunduğu olanaklar bir bakıma yüzlerce yıllık bir geleneğe ve statüko’ya karşı bir tehdittir. Çünkü Adobe’un araç bağımsız font işlemesi PostScript’inin başarısının anahtarıdır. Warnock ve Geschke PostScript’i daha fazla pazarlamak için daha çok fonta gereksinimleri olduğunu bilmektedir. Böylelikle Adobe, ilk olarak lisanslama yoluyla ve daha sonra ise asıl yazı tasarımlarını geliştirme anlayışıyla, bir yazı karakterleri kütüphanesi oluşturmaya başlar. Bu girişim ise günümüzde Adobe’'un dünyanın en büyük yazı karakteri kütüphanelerinden biri olmasını sağlayacaktır.

O aşamada, Adobe font tasarımının başına Sumner Stone’u getirir. Sumner Stone font yönetiminin başına geçtiğinde Adobe çoktandır Linotype ile işbirliği içindedir. Stone Adobe’un Palo Alto bürosunda göreve geldiğinde ‘Times’ ve ‘Helvetica’ birkaç kez sayısallaştırılmıştır.

Stone “İlk başta John ve Chuck yazı karakterlerini sayısallaştırmak için eşlerini çalıştırmayı düşünmüşler.” diyor. “Onlar, sayısallaştırmanın tipografi konusunda eğitimi bulunmayan zeki insanlar tarafından yapılabilecek, değişken olarak ise küçük bir sorun olduğunu düşünüyorlardı. Ancak ilk sonuçlar, bu düşüncelerinden derhal uzaklaştırarak, onlara doğru yolu gösterdi.”

Yine yeri gelmişken, Sumner Stone 1945’'de doğmuş; Lloyd Reynolds’dan kaligrafi eğitimi aldıktan sonra Hallmark Cards için font tasarımcısı olarak çalışmış ve 1972’'de kendi font stüdyosu ‘Alpha & Omega Press’i kurmuştur. Aynı zamanda üniversitede matematik dersleri alan Stone 1979’da Autologic Inc.’de tipografi yöneticisi olarak ve 1985’den 1989’'a kadar Adobe Systems Inc.’de çalışmıştır.

Adobe’un ilk kaynak fontları Sumner Stone’un 1987’deki ‘Stone Family’sidir (Resim:9)



Stone’ yazı ailesi, kendisi tarafından dik (roman), tırnaksız (sans-serif) ve düzensiz (informal) biçemlerinin toplam 18 ağırlığında tasarlanmıştır. 

Sumner Stone 1990’da kendi font şirketi Stone Type Foundry şirketini kurmuş, 1991’de Print dergisi için ‘Stone Print’ fontunu geliştirmiştir. Bunların dışında (John Renner ile birlikte) 1992’de ‘Stone Phonetic’, 1993’de ‘Silica’ ve ‘Arepo’, ‘Cycles’, ‘Basalt’ gibi font tasarımları bulunmaktadır (Resim:10)

‘Stone Sans’. Adobe tarafından 1987'’de ve 1989'’da ITC tarafından lisanslanarak yayınlanan ‘Stone Sans’ Sumner Stone tarafından tasarlanmıştır. ‘Stone Sans’, ‘Informal’ ve ‘Phonetic’ biçemlerini de içeren ‘Stone’ ailesinin çağdaş bir parçasıdır. Onun asıl önemi bu aile ilişkisinin tipografik olasılıklarında bulunmaktadır. ‘Küçük Başlık’ ve ‘Eski Biçem Sayı’ sürümleri ITC tarafından daha sonraları yayınlanmıştır.
‘Stone Serif’ ise ‘Stone’ ailesinin klasik tırnaklı biçemidir. ‘Stone’ font ailesi oldukça geniştir. Temel olarak ‘Tırnaklı’ ve eğik biçemi; ‘Tırnaksız’ ve eğik biçemi ile ‘Düzensiz’ ve eğik biçemlerinin tüm genişlik ve ağırlık çeşitlemeleri bulunmaktadır.

‘Informal’ (Düzensiz), terim olarak karşıtlığı azaltılmış, tırnakları düzleştirilmiş, ince vurguları bir parça kalınlaştırılmış ve harfboyu kısaltılmış, tırnaklarının birkaçı büyükharflerinden bütünüyle kesilerek atılmış ve tersi durumda dik biçemine eşlik edemeyen ‘a’ ve ‘g’ karakterinin koşar (cursive) biçimleri düzensiz eğik biçimler gibi kaymış demektir. 

‘Silica’. Sumner Stone tarafından 1993’'te tasarlanan ‘Silica’ rahat bir kalın tırnak yazı karakteridir. Diğerlerinde olduğu gibi bu çalışması için de, Stone, öncelikle kağıt üzerinde olası ilişkileri yaratmış ve FontStudio ve Fontographer yazılımlarını kullanarak görüntülük için sayısal biçimlemede tasarlamıştır. 

ITC Zapf Chancery’. Hermann Zapf’ın 1979’'da tasarladığı ‘Zapf Chancery’ gerçek anlamda bir Rönesans ‘Eğik’ (Italic) kaligrafik yazı tasarımıdır. Chancery el yazısı İtalyan Rönesansı boyunca geliştirilmiş ve Papalık bürolarında yazıcılar tarafından resmi ve diğer işler için kullanılmıştır. Matematik bilimleri için Rochester’da tipografik bilgisayar uygulamalarıyla görevli olduğu yıllarda ürettiği bu tasarımın yanısıra ‘Elyazısı’, ‘Eğik’ ve ‘Fraktur’ sürümleri ile özel matematik imlerini içeren yazı tasarımları da tasarlar.

Birçok ödülü bulunan Sumner Stone edindiği matematik bilgisini font tasarımına taşımış, kaligrafist, tipografist ve grafik tasarımcı olarak Amerika’da çeşitli enstitü ve üniversitelerde yazı (lettering) ve tipografi dersleri yürütmüştür.

1986’da Apple’dan ikinci bir lazer yazıcı ‘LaserWriter Plus’ duyurulur. Bu örnek Linotype ve ITC’den edinilmiş daha fazla fontu içermektedir. 35 adet PostScript öbek (core) font sunan yazıcı kendi sektöründe görülmemiş bir genel geçer olarak duyurulduğu için, bu yazıcı “LaserWriter 35” olarak da bilinir. 

Yazıcıda daha önceki 13 fonta 22 font daha eklenmiştir. Bu yazı karakterleri ITC’nin ‘Avant Garde Gothic’, ‘Bookman’ ve ‘Zapf Chancery’si ile Linotype’ın ‘Palatino’sunu içermektedir. ‘Palatino’ ve ‘ITC Zapf Chancery’ fontları efsanevi kaligrafist ve tipografist Hermann Zapf tarafından tasarlanmıştır (Resim:11)

Hints Katmanı. İpuçları (hints) Adobe’un ‘Type 1’ ve ‘Type 3’ biçimlemesindeki fontlarının erken dönemin çözünürlüğü düşük (300 dpi) yazıcılarında olabildiğince yazı karakterinin dışçizgilerine uygun basılabilmesini sağlar. Günümüz yazılım ve çıktı birimlerinin olanak ve yetenekleri açısından fazla bir önemi kalmasa da, font yazılımları ipuçlarını özdevimli oluşturabilir.

‘Palatino’. 20. yüzyılın birinci yarısında gazete yayıncılığında ‘Times Roman’ ile ikinci yarısında tüm çağdaş görsel iletişimde ‘Helvetica’ nasıl başat bir rol oynadıysa, özellikle kitap yayıncılığında tasarlandığı 1948’'den ve de 1950'’de Stempel dökümhanesi tarafından yayınlanmasından bugüne değin ‘Palatino’ aynı etkinliğe sahip olmuştur. Hermann Zapf tarafından tasarlanırken aslında bir gösterim yazısı olarak niyetlenilmiş ise de, tüm ölçülerindeki yüksek okunurluk düzeyinin yanısıra antik kökeni aracılığıyla ‘Palatino’ kitap tasarımında son derece estetik dizgi sonuçları üretir.

35 font “PostScript Type” çağında önemli ve büyük bir olgudur. Yazı karakterlerinin bu seçimi gerçi biraz tuhaftır. Sözkonusu seçim 20. yüzyıl tipografisini tanımlamaya yönelik bir anlayışla yapılmaktan daha çok keyfi ve pazar beklentileri çerçevesindedir. Sumner Stone, karar verenler içinde kendi dışında bulunanları kasdederek, “Kimse bu kararın ne kadar önemli olabileceğini bilmiyordu.” demektedir.

Bir font kütüphanesi oluşturmanın en hızlı yolu elbette varolan fontları ele almak ve onları dönüştürmektir. Bu nedenle Adobe Linotype ve ITC ile ilişkileri derinleştirir. Bu şirketler kendi fontlarını PostScript’e dönüştürmesi için sayısal veri olarak Adobe’ verirler. Adobe’dan Bill Paxton sayısal veriyi PostScript’e dönüştürürken bir araç (hinting) geliştirir ve teknik özellikleri eşsiz bir biçimde PostScript’e uygular. Bu araç (ipuçları) düşük çözünürlükte ve küçük puntolarda fontların laser yazıcılarda düzgün basılmasını sağlar (Resim:12-13)






Diğer yanda Stone, John ve Chuck’ın yenilikçiliğe ve yaratıcılığa verdiği önemden güç alarak kendi yazı karakterini geliştirmeye başlar. Böylelikle Adobe’un ilk tecimsel yazı karakteri ‘Stone Family’ PostScript’in noktalarından yaratılır ve ITC’ye lisanslanır. Sumner Stone kendi yazı tasarımı hakkında “eski yazı tasarımlarının yalnızca bir sayısallaştırması olmayan, aksine yeni bir çevre –bilgisayar dünyası– için tasarlanmış yeni bir yazı karakteri” demektedir.


Sonunda Stone, yarattığı bu devinimden yararlanarak Adobe için asıl (original) yazı karakterleri geliştirmek amacıyla tasarımcı ve teknisyenlerden oluşturulan bir font tasarım ekibini 1987'de kurar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder