24 Kasım 2013 Pazar

Adobe ve Tipografi 2 ( Alıntıdır )


Adobe yazılımları sayesinde saniyeler içinde yapabildiğimiz tipografik tasarımların başlangıç ve gelişim sürecini araştırınca bu buluşa hayran kalmamak mümkün değil açıkçası öfkeyle beğenmeyerek tekrar tekrar çizerek yaptıpım grafik tasarımların ne kadar değerli bir emek karşılığında ortaya çıktığını bilmek bu programlara karşı daha sevgi dolu ve saygılı olmama neden oldu =)

Vee gelelim Adobe ve Tipografi hikayesine Gutenberg’in buluşu gibi, Warnock ve Geschke’nin ‘PostScript’ teknolojisi de kağıt üzerine abeceleri ve imgeleri basmak için yeni köktenci bir yaklaşım yaratmıştır.”

PostScript’ 1982’'de Adobe Systems tarafından geliştirilmiştir. Adobe, yarattığı bu yeni sayfa tanımlama dili ile, beş yüz yıldır sürdürülen basımcılık teknolojisinin artık yerini alacak olan ‘postmodern’ bir devrimi başlatmıştır. PostScript, o dönem için üreticiler ve yazılım şirketlerinin birçoğu tarafından daha erken dönemlerde ve 80’lerin ortasına kadar geliştirilmiş birkaç sayfa tanımlama dilinden (PDLs: page description languages) aslında yalnızca biridir. Ama onun özellikleri süreç içerisinde masaüstü yayıncılık ortamında başat olmasını sağlayacaktır. 


hspace=0PostScript’in en önemli özelliği araç bağımsız olmasıdır. Bunun anlamı bir 300 dpi LaserWriter’da basılmış dosyaların herhangi biri 1,200 dpi bir TypeSetter’da basıldığı zaman görüntü (image) olarak aynı ama nitelik (quality) olarak sadece daha iyi görünecek olmasıdır. Daha yüksek çıktı aygıtında “fontlar daha keskin, grafikler daha pürüzsüz ve resimler daha ayrıntılıdır, ama yazılımın aynı parçası her iki aygıtla aynı dili konuşmaktadır. Bir kez yaratılmış dosya birçok makinede basılabilir ve her biri aynı görünür.”

PostScript ilk olarak ortaya çıktığında herhangi birinin kullanabileceği, dizgeye ya da ‘donanıma özel olmayan’ (non-proprietary) bir dil olarak duyurulur. Bu, gerekli düzenlemeleri yapabilmek için dil biçimlemesinin (format) açılmasının gerekli olmadığını belirtmektedir ve yalnız Adobe donanımlarında değil, aygıtların geniş bir çeşidinde verinin çıktı için kullanılabilecek olması demektir. Çünkü o dönemde her bir dizgi aygıtı kendine özel yazılım ve donanım gerektirmektedir ve bu aygıtların her biri son derece yüksek fiyata pazarlanmaktadır. Üstelik bu nedenle ayrı şirketlerin yazı takımları birbirinin donanımında kullanılamamaktadır. Tasarımcı ve müşterinin farklı yazı karakteri istemi bu nedenle sınırlı kalmaktadır. Üstelik bu dizgi aygıtlarını üreten kuruluşlar örneğin ‘Helvetica’ yazı karakteri için lisans ücreti ödememek amacıyla sözkonusu yazı karakterinin ufak tefek farklılıklarla çeşitli sürümlerini (taklitlerini) üretmişlerdir. Ve yine bu nedenle dönemin dizgi aygıtlarının yazı karakteri kitapçıklarında Helvetica benzerleri Claro, Europa Grotesk, Geneva, Helios, Triumvireate ya da Vega gibi değişik olarak adlandırılmıştır.

Adobe İkilisi. Charles (Chuck) Geschke ve John Warnock’ın ortaklığı, Bill Hewlett ve Davy Packard efsanesi boyunca, Silikon Vadisi’nin büyük iş ortaklıklarından biri olarak tarihe geçecektir. Bu ikilinin ortak yönleri kadar farklı özellikleri de vardır. Ama her ikisi de temelde matematikçidir ve ARPA tarafından fonlanmış bilgisayar bilimleri eğitimi almıştır. Her ikisi ilk ve tek eşleriyle mutlu bir evliliğe sahiptir. Yine her ikisinin (ikisi erkek, biri kız olmak üzere) üçer çocuğu vardır. Bu ikili hem aileleri hem de eşleri dolayısıyla yayıncılık ve grafik sanatlar ile ilgilidir. Ve her ikisi finansal kazanç elde eden ticari girişimci bir kimlikten daha çok bilimadamı kimliğiyle öne çıkan bir dünya görüşüne sahiptir. Ortak amaçları uğraştıkları alanda belirgin bir farklılık yaratmaktır.

John Warnock. Design System, JaM ve Interpress gibi PostScript’in ön çalışmalarında da bulunan John Warnock çeşitli zamanlarda PostScript’in teknik özelliklerini basitleştirerek açıklar. Yukarıdaki resimde Warnock, PostScript’de fontun nasıl tanımlandığı; Raster Image Prosessor’de dışçizgilerin nasıl doldurulduğu; vektörel tanımların RIP’te nasıl alt bölümleme işlemiyle dönüştürüldüğü vb. konulardaki sunuşunu çizdiği grafiklerle gösterirken görülmektedir.

Adobe, bu sayfa tanımlama dilinin yararlı kullanımının yazıcılar ve görüntü diziciler için lisanslanmış yorumculardan (interpreters) ve PostScript fontlardan elde edilebilmesini belirler.  LaserWriter yazıcılar için Apple Corporation tarafından bir arayüz olarak uyarlanmasından başlayarak, günümüze değin PostScript geçmişte yarışan ve artık kullanılmayan sayfa tanımlama dillerinin birkaçından biri olarak kalmıştır.

PostScript’i John Warnock başta olmak üzere Charles Geschke, Doug Brotz, Ed Taft ve Bill Paxton yazar ve geliştirirler. PostScript Xerox’un InterPress’iyle küçük oranda benzerlik içermekte; teknik olarak JaM’e daha yakın durmakta; ancak onun temel düşüncesi Design System’dan kaynaklanmaktadır. Bu nedenle Warnock ve Geschke öncelikle Evans & Sutherland ile lisans anlaşması yapar ve daha sonra Xerox’un talebi ve itirazı üzerine onunla da anlaşmak durumunda kalırlar. O yıllardaki belirsizlik ortamında Warnock ve Geschke oluşturdukları PostScript ile bilgisayarlar ve yazıcılar üretme ve satma niyetinde değillerdir. Onlar daha çok PostScript sayesinde tüm dizgi ve düzenleme aygıtı üreticileri ile bilgisayar ve yazıcı üreticilerini ikna etmeye çalışarak donanım alanından daha ziyade yazılım alanında kalmak istemektedir. 

Bu nedenle Adobe 1982'’lerde kendi rakiplerini yaratmamak için PostScript’i lisanslamak isteyen DEC (Digital Equipment Corporation) gibi kuruluşlara henüz onu vermez. Çünkü PostScript’i paylaşmaya ikili daha hazır değildir. “PostScript hamlesinin anahtarı onun fontları yönetme yöntemidir. Her bir biçem ve ölçüde yazı karakterinin yaratılmış olması için elle ayarlanmış (hand-tuned) biteşlemleri gereksinmek yerine, PostScript matematiksel tanımlamalardan herhangi bir ölçü ya da biçimin fontlarını yaratabilmekte ve böylelikle yoğun uğraşıyı ortadan kaldırarak bunu iş üstündeyken yapabilmektedir. Araç bağımsız fontları inşa etmenin bu yöntemi aslında Warnock’un taçlandırılması gereken üstün mühendislik başarısıdır. Teknolojiyi bu aşamada lisanslamak demek, kendinde barındırdığı gizil güç açısından, yarışma üstünlüğünü kaybetmek demektir. ‘Teknoloji asla yalıtılmış bir ortamda (vakum ortamında) yaratılmaz. Eğer siz onun üzerinde çalışıyorsanız, o zaman bir başka kişi (ya da başkaları) da çalışıyor demektir. Başarının tek yolu orada (bu yarışta) ilk olabilmektir.’ diyor Charles Geschke.”

Warnock ve Geschke bir ziyaret için Steve Jobs’ı davet ederler. 1983’'ün sonbaharında Apple Computer’ün CEO’su Steve Jobs John Warnock’u arayarak görüşme istemini belirtir. Bu tarihte ise Apple bilgisayar dünyasında çoktandır bir başarıya sahiptir.

Lisa. Apple, Inc. tarafından 1983’'ün Ocak ayında tanıtılan ‘Lisa’da Xerox’un ‘Alto’sunda ortaya konan ve daha sonra masaüstü yayıncılık dizgesi olarak benimsenecek olan yaklaşım geliştirilerek sürdürülür. Ancak ‘Lisa’nın pazarlanmasında, ilk andaki 9,995 Dolar gibi ‘el yakan’ fiyatı hem de donanım eksikliği nedeniyle, başarı elde edilemez.

Büyük Buluşma. Resimde ön sırada Apple Computer başkanı ve CEO’su Steve Jobs, Adobe Systems Incorporated’ın kurucuları Charles Geschke ve John Warnock Apple’ın LaserWriter’ın üretimine başlanmasından kısa bir süre sonra görülmektedir. PostScript’in yazıcısıyla birlikte yaptıklarını gördüğü andan itibaren büyülenen Steve Jobs bu anı “Gördüğüm şey sayesinde kolaylıkla etkilendim.” diye hatırlıyor.

1970'’li yıllarda kurulan Apple ağaç kasalı Apple I’den sonra 1977'’de West Coast bilgisayar fuarında renkli ve grafik kartlı ilk kişisel bilgisayarı olan ‘Apple II’yi tanıtır. Döneminde bu bilgisayar eğitimciler tarafından takdirle karşılanmıştır. 1978’'de Apple kendi bilgisayarının birçok yazıcıya bağlantılabilmesi için ürettiği arabirim kartlarını ve ‘Apple Disc II’ adlı küçük ölçü (3.5 inçlik) disket sürücüsünü tanıtır. 1979'’da Apple’dan Steve Jobs ve yazılım mühendisi Bill Atkinson California, Palo Alto’daki Xerox’un PARC laboratuvarlarında incelemede bulunurlar. Bu inceleme gezisi sırasında John Warnock’un yürüttüğü projenin erken aşamalarını ve ilk grafik kullanıcı arayüzünü Jobs orada görmüştür. Bunun etkisi Apple'’ın 1983’'teki Lisa örneğinde görülecektir.

1980’'de ‘Apple FORTRAN’ tanıtılır. Bu, yüksek düzeyli teknik ve eğitim uygulamaları için, önemli bir gelişmedir. Aynı yılın mayıs ayında ise hayal kırıklığı yaratacak olan ‘Apple III’ duyurulur. 1981’in ocak ayında Steve Jobs Raskin’in ‘Macintosh’ projesine katılır. Yılın sonunda Apple kendi ilk yedekleme dizgesi olan 5 MB’lık ‘ProFile’ sabit diskini pazara sunar.

Bu arada 1981’'de IBM kendi kişisel bilgisayarını (PC) tanıtır. Bu yıllarda International Business Machines bilgisayar alanında Amerika’da en büyük şirkettir. Diğer yanda fotokopi alanında başat olan Xerox ‘Star 8010’ iş istasyonunda gösterenler (icons), mönüler, ‘Mouse’ denetimi ve grafik kullanıcı arayüzünü (graphical user interface) WYSIWYG gösteriminde bir araya getirir.

1982’'de Apple kendi ilk nokta-vuruşlu (dot-matrix) yazıcısını duyurur. 1983'’te Apple tarafından üretilen ve pazarlanan ‘Lisa’ adlı bilgisayarda Xerox’un iş istasyonu Alto’sunda ortaya konan ve daha sonra ‘masaüstü yayıncılık’ (DTP) dizgesi olarak benimsenecek olan yaklaşım geliştirilerek sürdürülür. Ancak Apple ürettiği Lisa’dan beklediği başarıyı elde edemez. Bu yılın sonunda Apple bir yanda kelime-işlemci, hesap tablosu ve veri tabanı uygulamalarını bütünleşik olarak bünyesinde barındıran ‘AppleWorks’ü, diğer yanda ‘Apple ImageWriter’ı piyasaya sunar.

1983'’ün sonbaharında Adobe kurucuları geliştirdikleri PostScript üzerinde yazıcı üretme hakkındaki düşünsel ve geliştirme bazındaki planlarını değiştirerek Apple’dan Steve Jobs’la bir araya gelir.Bu aşamada durum Steve Jobs’ın tanımladığı gibidir: “John ve Chuck laser yazıcılar yapmak üzere kendi garajlarında düşünmektedirler ve biz kendimizinki üzerinde garajımızda çalışmaktayız.”6 Warnock ve Geschke gibi Jobs da kurumsal pazarın anahtarının büro basımcılığı üzerinde gelişmede yattığını bilmektedir. Steve Jobs ‘high-end’ iş istasyonları yerine, kişisel bilgisayarda kullanımı kolay, görüntülük üzerinde ‘imle ve tıkla’ gösterimli büro bilgisayarlarının devrim yaratacağına inanmıştır. IBM’in PC alanında başat olmasına karşın ‘lBM 3800’ laser yazıcısı alanında çok yüksek fiyatlıdır. Bu nedenle Jobs daha uygun fiyatlı laser yazıcı üretmek ve kendi donanımıyla birleştirmek istemektedir. Jobs görüşmesi hakkında “John ve Chuck’ı görmek için gittiğim zaman bizim donanımımızın onlarınkinden daha iyi olduğunu ve onların yazılımının üzerinde çalıştığımızdan çok daha gelişmiş olduğunu kolaylıkla görebildim.”7 demektedir. Macintosh’lar tarafından çalıştırılan 300 dpi Canon motorlu bir laser yazıcıya katmak için, Steve Jobs Adobe’un kendi teknolojisini Apple’a lisanslamasını önerir. Geschke’ye göre, Jobs onlara “Bilgisayara ihtiyacım yok, yazıcıya ihtiyacım yok, yazılıma ihtiyacım var der.

Bu gelişmeler üzerine Adobe yazıcı geliştirme düşüncesini bırakarak yazılım konusuna yönelir. Bunun üzerine Jobs “Bir donanım şirketi olmak yerine bir yazılım şirketi olmak için planlarını değiştirmelerinden dolayı onları takdir ediyorum.”9 der. Bununla birlikte Warnock ve Jobs Adobe ve Apple’ın sanat ve teknolojinin kesiştiği yerde duracağına inanır. Böylelikle Macintosh grafik kullanıcı arayüzüyle ticari olarak elde edilebilir ilk bilgisayar olur. Macintosh’un başarısı üzerine Jobs “Biz görüntülükte tipografi yapıyoruz, bu arada Adobe PostScript’le basılı sayfada harfi yapıyor.”10 demektedir.

PostScript Language Reference Manual. Adobe, 1985'’de ‘Kırmızı Kitap’la başlayarak PostScript içinde programlamanın nasıl yapıldığına ilişkin tanımlamaları içeren el kitaplarının bir dizisini yayınlar. Bu ciltler teknolojiyi teknik özellikleri açısından kavramak isteyen yayıncılar için, kutsal kitaplar gibi, elaltı başvuru kitapları olmaya başlar. Ancak Adobe kendi know-how’ı konusunda çekinceli davranır.

PostScript Programlama. Bir sayfa tanımlama dili olarak PostScript aslında temelde düzenli metin işlemcileriyle yaratılan ve düzenlenebilen ASCII metin belgeleridir. Yandaki, bu program diliyle hazırlanmış basit bir PostScript örneğidir. Bu program yorumcu tarafından değerlendirilecek ve çıktı birimlerinde WYSIWYG sonuç üretecektir.

Peki ‘PostScript’ Ne Demektir ?

Daha önceki bölümcelerde de değinildiği gibi, bir baskı öncesi görüş açısından PostScript hem bir ‘sayfa tanımlama dili’ hem de bir ‘baskı denetim dili’dir. Bir programcının görüş açısından ise o güçlü grafik yeteneklerle donatılmış bir programlama dilidir. Bu görünümlerine ek olarak PostScript bir dosya biçimlemesi, elektronik fontların bir dizisi ve yazıcılar, film kayıt araçları, video kaydediciler ve bilgisayar gösterim birimleri için bir genelgeçer tanımlama dilidir.

Sayfa Tanımlama Dili Ne Demektir ?

PostScript’in temel amaçlarından biri metnin görünüşünü, grafikleri ve görüntüleri bir baskı belgesi üzerinde tanımlamak ve bir ‘sıra-tarama çıktı’ (raster-output) yazıcı aygıtı ile bu belge aracılığıyla iletişim kurmaktır. PostScript’in en önemli görevi temel olarak kısaca sayfaları tanımlamaktır.

Bu, “PostScript bir sayfa tanımlama dilidir.” derken söylenmek istenen şeydir. Daha kesin terimlerle bir ‘sayfa tanımlama dili’ özel bir sayfanın nasıl oluştuğunu belirleyecek matematik komutların bir dizisidir. Tanımlama sayfa üzerinde metin ve grafik ögeler gibi nesnelerin konumunu göstermek için bir koordinat dizgesi kullanır. Bu özellikler tram sıklığı (screen frequencies), yarımton noktaları (halftone dots), açılar ve renkler gibi diğer belirgin özellikleri de içerebilir.

PostScript’in Grafik Tabanı

Bir sayfa tanımlama dili olarak PostScript’in büyük bir bölümü doğruca grafikleri düzenleme becerisinde temellendirilmiştir. PostScript dil komutlarının neredeyse %30'’u grafiklerle iş görür. Bu komutlar, ya da işleticiler (operators), adlandırıldığı gibi grafik ögeleri kesin olarak ölçeklemeye, döndürmeye ve doldurmaya izin verirler. Ek olarak diğer dillere benzemeksizin, PostScript tekil bir sayfa üzerinde metinleri ve grafikleri birbiriyle ilişkilendirmek için özel yetenekli kılınmıştır.

PostScript Yorum. Resim 4/02’de gösterilen 14 satırlık PostScript şifreleme ya da tanımlaması yukarıda gösterilen bir gri kutu içindeki ‘Scitex’ sözcüğünü yaratacaktır. İlk iki satırdaki imlemelerin orantısı ve metin gerçekte PostScript bir şifre değildir, ama daha çok PostScript dosya hakkında yorumlardır. Diğer satırlar PostScript tanımlamayı içermektedir.

Kartezyen Koordinatında 2 Boyutlu Düzlem. PostScript sayfa tanımlama dilinde nesneler Kartezyen koordinatında konumlanmıştır. Bu, PostScript’in metin satırlarında sol alt ‘Asıl’ nokta olacak biçimde tanımlanır. Bu iki boyutlu (2B) düzlemde biçimler ve nesnelerin ‘x’ ve ‘y’ ordinat değerlerine göre tanımlandığı alan ‘kullanıcı alanı’ olarak belirtilir.

Kümeleme. PostScript dilin en temel özelliklerinden bir diğeri onun ‘kümeleme-temelli’ bir dil olmasıdır. Bunun anlamı yorumcu tarafından kullanılacak bilginin bellek ortamında gereksininceye kadar ardışık düzende depolanmasıdır. Böylece kümeler ya da bellek ortamındaki veri ‘sondan başa doğru’ (LIFO: last in first out) bir yaklaşımla işlenecektir.

FreeHand’de Kullanıcı ve Aygıt Alanları. Programda öngörülen ve belirli bir çalışma alanı vardır. Tasarımda kullanılacak sayfa ölçüleri tanımlanarak kullanıcı alanı ya da alanları oluşturulur. Bu kullanıcı alanı (ya da sayfa) adedi aygıt alanı ve kullanılan ölçü ile sınırlıdır. Programın sunduğu aygıt alanından daha fazla bir alanı kullanmak mümkün değildir.

PostScript’in Koordinat Dizgesi

PostScript sayfa tanımı Asıl (Origin) noktanın sol altta yerleştiği iki boyutlu ‘Kartezyen’ koordinatı anakalıbı (Cartesian coordinate matrix) üzerinde yapılandırılmıştır. Biçimler ve nesneler ‘x’ ve ‘y’ ordinat değerlerinde belirtilmiş olan 2 boyutlu çoğaltma kalıbında kendi yerleşimlerine göre tanımlanırlar. Bu koordinat dizgesi PostScript’te ‘kullanıcı alanı’ (user space) olarak bilinir. Kullanıcı alanında hareket (inç başına 1/72 oranında) puntolarda belirtilmiştir. Bütün koordinat dizgesi ölçeklenebilir, döndürülebilir ve değiştirilebilir. 

Diğer yanda ise, çıktı aygıtları kendi koordinat dizgelerine sahiptir. Bu koordinat dizgesi ise ‘aygıt alanı’ ya da boşluğu (device space) olarak bilinir.

Bir Programlama Dili Olarak PostScript

PostScript programları temel olarak düzenli bir ‘kelime-işlemci’ (word-processor) ile yaratılmış ve yayınlanmış ya da düzenlenmiş olan ASCII metin dosyalarıdır. Hemen açıklamak gerekirse, “ASCII”, ABD’nde elektronik depolama ya da işlemler için harfleri ve sayıları şifrelemede kullanılan bir genelgeçer olarak “The American Standard Code for Information Interchange” tanımının kısaltmasıdır.

Bu, aslında 128 karakterlik bir toplamın sunumunu mümkün kılan 7-bit’lik ‘binary’ sayıları kullanılarak oluşturulmuştur. Toplamda 256 karaktere artırılan 8-bit’lik sayıların kullanımı daha sonra belirlenmiştir. 16-bit’lik sayılar temelindeki “Unicode” gösterme dizgesi ise son yıllarda artan bir benimsenme kazanmıştır. Bu dizge ise 65,536 farklı karakterin sunumu için kullanılmaktadır.

PostScript’te İşleticiler ve İşlenen Bilgiler

1990’lardaki ‘PostScript Level II’ açısından, sayfa tanımlama dili 240 temel işletim komutundan daha fazlasıyla oluşturulmuştur. Her işletici (operator) tekil ve özel bir işlevi yerine getirmekten sorumludur. Örneğin ‘lineto’ işleticisi bir noktadan diğerine bir çizgi çizer. Bununla birlikte, iş görmek için bir işletici bilginin ek parçalarının da verilmiş olmasını gereksinir. ‘Lineto’ durumunda başlangıç ve bitiş noktası olan iki ‘işlenecek bilgi’ye (operand) gereksinim duyar. Diğer dillere benzemeksizin, PostScript’te ‘işlenecek bilgi’ler daima ‘işletici’lerden önce gelir. Diğer bir deyişle, bir yere gitmek için bir yönerge vermeden önce gitmek istenilen sayfa üzerindeki konum öncelikle tanımlanmalıdır. Bu ‘post-fix’ ya da ‘reverse-polish’ gösterim imlemesi (notation) olarak bilinir. 

İşleticilerin altı çeşidi vardır: 1) Örgü yapısı işleticileri; 2) Grafik durum işleticileri; 3) Dizgi işleticileri; 4) Boyama işleticileri; 5) Geçerli dönüştürme çoğaltma kalıbı (CTM: current transformation matrix) işleticileri; ve 6) Aygıt kurulum ve çıktı işleticileri.

Yorumlayıcı Tabanlı PostScript

Diğer yanda dil olarak kısaca açıklamak gerekirse, PostScript’in ilk önemli özelliği onun ‘yorumcu-tabanlı’ (interpreter-based) olduğudur. Bu, PostScript programın başka bir program aracılığıyla etkinleştirilebilmesi ya da yorumlanabilmesi demektir. Genellikle bu diğer program çıktı aygıtlarında yer alır ve ‘yorumlayıcı’ (interpreter) olarak bilinir. Yorumlayıcı PostScript şifreyi bir Raster Image Output aygıtı üzerinde çıktı tarafından anlaşılabilecek bir tanıma çevirir. Onun asıl görevi ‘raster image’leri işlemek olduğu için, yorumlayıcı sıklıkla RIP (Raster Image Processor) olarak adlandırılır.

hspace=0Raster Image Processor (RIP). Sıra-tarama görüntü işlemcisi aslında görüntülükte tanımlanmış bir veriyi çıktı ürününe dönüştüren bir dizgedir. Bu açıdan basım için hazırlanmış bir tasarım belgesinin yalnız renkayrımı film işlemi olmayıp, PostScript temelli çıktı ürünü oluşturan tüm laser yazıcı ve çizici çıktı aygıtları aslında bir sıra-tarama görüntü işlemcisidir.

Device Independence”. PostScript sayfa tanımlama diliyle hazırlanmış bir belge yalnız Adobe ürünü olan çıktı aygıtlarında değil, Adobe’un PostScript lisansını kullanarak iş gören tüm diğer çıktı aygıtlarında da basılabilmektedir. Böylece herhangi bir çıktı aygıtının çıktı çözünürlüğüne bağlı olmaksızın (örneğin 300 dpi’dan 2540 dpi’a ya da daha yüksek) basılabilmektedir

Araç Bağımsız’ Ne Demektir ?

PostScript açısından sayfa tanımı çıktı aygıtlarının sahip oldukları özelliklerin herhangi birinden bağımsız bir biçimde yaratılır. Diğer bir deyişle, gönderilecek olan sayfada yazıcının öznel özelliklerine, sayfanın tanımına uygun yanıt verebilmesi için, gereksinim duyulmaz. Hepsinden önemlisi, yazıcının kabul etme ve PostScript şifreyi yorumlama yetenekli olmasıdır.

Bir baskı örneği (model) olarak, PostScript kesin ayrıntıda sayfanın her bir ögesini tanımlar. Bu tanım sayfa üzerinde görüntülük noktacıklarında (pixels) tanımlanmış baskılarla çıktı aygıtlarıyla ya da yazıcılarla iletişim kurar. Sayfada çözünürlüğü belirleyen yazıcıda mümkün olan inç başına nokta ya da satır sayısı basılabilir ve de görüntülenebilir. Aynı belge farklı görüntüleme yetenekleri olan çıktı aygıtlarına gönderildiğinde PostScript verisi ‘araç bağımsız’ olduğu kadar ‘çözünürlük bağımsız’ olarak da, yani daha yüksek çözünürlükteki bir çıktı aygıtında da iş görür. Tek olgu çıktı birimlerinin Adobe lisanslı PostScript yorumlama diline sahip olmasıdır. Böylece Adobe ürünü olmayan çıktı aygıtları da bu belgeyi çıktı için kullanabilecektir.

PostScript 1991'’de ‘PostScript Level II’ olarak geliştirilmiştir. Günümüzde ise ‘PostScript III’ tanımıyla 1998'’den başlayarak kullanıma girmiştir. Bunlar hakkında açıklamalara ilerleyen bölümlerde yer verilecektir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder